KÖKEN: Sylas

Demacia'da Kargaşa.

Herkesin en sevdiği ulti hırsızı biçici, Tortudereli Sylas hayatının çoğunu hapiste geçirdiği için huysuz ve asi bir kişiliğe sahip. Hatta devrimci, kindar, aşırı güçlü ve biraz ukala olduğu da söylenebilir. Ancak hep böyle değildi.

Konsept Tasarımcısı Sunny "Kindlejack" Pandita, Şampiyon Ekibi'ne katıldığında bir üst koridor büyücüsü üzerinde çalışmaya başladı. Şampiyon kadrosunda bu oynanış türüne sahip çok fazla örnek olmadığı için belki de bu, oyuncuları en lanetli koridora çekebilirdi.

"Aslında aklımda tatlı, şen şakrak, eğlenceli ve genç bir kadın şampiyon tasarlamak vardı," diye açıklıyor.

"Sonra Sylas'ı tasarladık."

Yeteneğin Bende

Kindlejack tatlı, şen şakrak ve eğlenceli şampiyonumuz için çeşitli konseptler denemeye devam ederken Kıdemli Oyun Tasarımcısı Blake "Squad5" Smith de yetenek seti üzerinde çalışmaya başladı. Yıllardır hayal ettiği bir şey üstünde çalışıyordu: yetenek hırsızlığı.

Fakat ufak büyük bir sorun vardı: LoL'ün kodları yetenek hırsızlığına uygun değildi.

"Bu yeteneğin teknik olarak mümkün olduğunu sanmıyordum çünkü bazı mühendislere sorduğumda kafayı yemişim gibi tepkiler almıştım," diyor o günleri anımsayan Squad5. Fakat daha sonra başka mühendislerden aslında bunun çok da imkânsız olmadığını öğrenir öğrenmez yetenek hırsızlığı konseptine yoğunlaşmaya başladı.

"Sylas'ın ultisi olarak düşündüğüm yeteneğin kabataslak bir versiyonunu tasarlamıştım. Çok üstünkörü bir şeydi. Ancak ilk dahili oynanış testinden hemen sonra hepimiz bu yeteneğin ne kadar harika olduğunu fark etmiştik."

01_Meme.jpg

Sylas'ın ultisini açıklayan bir karikatür. Anthony Clark tarafından çizildi. 

Yetenek eğlenceli olmasına eğlenceliydi ama kodlanması mühendisler için âdeta bir kâbustu. LoL'de yetenek hırsızlığı gibi bir mekaniğin kullanılabilmesi için Mühendislik Ekibi'nin oyundaki her yeteneği büyük ölçüde yenilemesi gerekiyordu.

Bu zorluğun en can alıcı tarafını açıklamak için mühendisçe konuşmak gerekiyor ama özetle o zamana dek LoL'deki yetenekler bir başka şampiyon tarafından erişilebilecek şekilde ayarlanmamıştı. Bir diğer deyişle yetenekler şampiyonlarla bütünleşmişti.

Sylas'tan önce yetenek konsepti, yani bir yeteneğin baştan sona işleyiş şekli, LoL'ün arka plandaki sisteminde yer almıyordu. Çoğu yetenek şampiyonun kodlarında geçiyordu, bu yüzden de oyun motoru yetenekleri ayrı ayrı algılamıyordu. Pasif yetenekler de bağımsız bir konsepte sahip değildi. Yani yeteneklerin ve bu yeteneklere eşlik eden pasiflerin Sylas'a aktarılabilmesi için Mühendislik Ekibi'nin bu sistemleri kodlayıp oyundaki her bir şampiyon için düzenlemesi gerekti.

Oyun Mühendisi Chris "Griftrix" Laubach bu durumu "Oyun motoru her bir yeteneği bir kapsüle koyup oyuncuya ihtiyacı olan her şeyin bu kapsülde olduğunu ve onun ne kadar süreliğine buna ihtiyacı olacağını bildiğini göstermeliydi," diyor Chris "Griftrix" Laubach.

Muazzam bir işe kalkışmışlardı. Oyundaki her yeteneğin yeniden düzenlenmesi gerekiyordu. Bu bile başlı başına büyük bir girişimdi ama buna bir de Nidalee ve Jayce gibi şekil değiştiricilerden kaynaklanan zorluklar ve YG kullanan Sylas'ın aksine bazı yeteneklerdeki SG oranları da eklenecekti.

Sylas'ı tasarlarken karşılaşılan teknik sorunlar uzun vadede LoL'ün oyun motoru için daha iyi standartlar oluşturdu ve Viego ile Ulti Büyü Kitabı modunu mümkün kıldı.

"Sylas'ın ultisinde bana yardımcı olan mühendisleri gördüğümde hâlâ özür diliyor ve teşekkür ediyorum," diyerek gülüyor Squad5.

Sonuç olarak Mühendislik Ekibi emeklerinin karşılığını fazlasıyla aldı. Bu ulti, Sylas'ın imza yeteneği olmanın ve LoL'deki diğer yeteneklerin sınırlarını zorlamanın da ötesinde şampiyonun görünüşünün ve kişiliğinin tasarlamasına da katkıda bulundu.

Demacia'nın Karanlık Sırrı

O zamanlar ekip hâlâ gözü pek bir üst koridor büyücüsü yapmaya çalışıyordu, hatta başlarda yetenek hırsızlığını da iyi bir amaç için kullanmayı planlıyorlardı. Fakat yetenek çalmanın ne Sylas ne de rakipleri için pek de yiğitçe bir tarafı olmadığını çabucak fark ettiler.

02_SylasUlt.gif

"Oynanış testlerine başladığımızda bu yetenekle ilgili aldığımız ilk geribildirim çok acımasız olduğu yönündeydi," diyor Squad5. "İşin içinde kendini beğenmişlik de vardı. Karşınızdakini kendi yeteneğiyle katletmek âdeta ona senden üstünüm demek gibiydi."

Dolayısıyla ekip daha karanlık bir karakter oluşturmak üzere tasarım aşamasına geri döndü.

03_EarlyConceptArt.jpg

Ekip mahkûm konsepti üzerine yoğunlaşmaya başladı. Anthony "Ant in Oz" Reynolds Lenne yıllar önce Demacia'nın, büyücüleri gizli zindanlarda tuttuğu fikrini ortaya atmıştı. Bu konsept Sylas için yeniden gündeme getirildi.

Önce muzip bir büyücü veya son derece azimli bir sihir avcısı gibi fikirler üzerinde durdular. Sonra da çeşitli büyüleri öğrenebilen, her türlü hapisten kaçabilen, kendini beğenmiş ve Houdini benzeri bir karakter biraz ilgi görür gibi oldu. Ancak bu fikir de kısa süre içinde klişe gibi gelmeye başladı.

İşte o zaman Hikâye Yazarı John "JohnODyin" O'Bryan ve Rayla "Jellbug" Heide hapisten kaçamayan bir mahkûm fikriyle çıkageldi. Bu mahkûm, Demacia'da on beş sene hapis yatmış güçlü bir büyücü olacaktı.

"Petrisit ve Demacia konuları üzerinde kafa yormaya başladık," diyor Kindlejack. "Sylas, Demacia'nın gömmeye karar verdiği bir sır olsa nasıl olurdu?"

04_Demacia.jpg

Petrisit kadim ve fosilleşmiş ağaçlardan oluşan beyaz renkli ve taş benzeri bir malzemedir. Demacia sihirden korunmak için petrisiti mimari yapılarda kullanır. Çoğu Demacia'lı petrisitin sihrin gücünü kısıtladığına inansa da asıl işlevi sihri soğurmak ve depolamaktır.

Işığın ve düzenin şehri Demecia, Garen, Jarvan ve Lux gibi sevilen şampiyonların yurdu olarak bilinir. Ancak her ne kadar iyi niyetle yapılmış olsa da krallıklarından sihri uzaklaştırma çabaları geriye tüm bu petrisitin altında patlamaya hazır bir devrim bıraktı. Alevlenmesi için gereken tek şeyse zeki ve karizmatik bir liderdi.

Sylas işte bu noktada devreye giriyor.

Sylas'ın kökenleri Demacia'nın pek bilinmeyen bir bölgesine dayanıyor. Kendisi gizli büyüleri görme ve başkalarının büyü güçlerini yeniden yönlendirme yetenekleriyle doğdu. Hatta gençliğinde, gizlenen büyücülerin kökünü kazımaları için sihir avcılarına yardım bile etti.

05_YoungSylas.jpg

Fakat Sylas iki sihir avcısının ve bir genç kızın öldüğü olaydan sonra petrisit zincirlere vurulup bir Demacia zindanında çürümeye terk edildi.

06_ImprisonedSylas.jpg

"Zincir ve kelepçelerin esas silah ve imgeler olması fikrine hemen atladım. Ultisinin düşmanlarının yeteneğini alıp onlara karşı kullanması da çok hoşuma gitti," diye açıklıyor Kindlejack. "Zincirler de bir nevi bunun sembolü. Baskı altındayken kendisine karşı kullanılanı özgürlüğünü kazanmak için kullanıyor.

Yani hapishane muhafızları ava giderken avlandı. Petrisit kelepçeler Sylas'ın büyüsünü depolamasını ve kontrol etmesini sağlayarak onu daha da güçlü yapmıştı.

07_Shackles.jpg

"Kelepçe olmayınca Sylas'ın büyüsü, patlamış bir yangın musluğundan fışkıran su gibi kontrolsüzce etrafa saçılıyor," diyor JohnODyin. "Kelepçeler onun için bir batarya görevi görüyor; büyüsünü depolayabileceği, istediği zaman kullanabileceği ve odaklayabileceği bir kontrol vanası gibi."

Konsept çizimi şekillenmeye devam ederken Kindlejack de Sylas'ın hayatının ayrıntıları üzerine kafa yoruyordu. Hapiste ne yiyordu? Pantolonu neden bu kadar dardı? Bu kadar kaslı olmayı nasıl başarmıştı? (Demacia'lılar onu iyi beslemiş ama Sylas hep sorun çıkarmış; hâlâ gençken hapse girdiği zamanki pantolonu giyiyor; aşırı büyük zincirlerini aynı zamanda vücut çalışmak için kullanıyor.)

08_FullArt.jpg

Sylas'ın renk paleti aslında Garen'le aynı ama Demacia'ya karşı olan sevgisinin azaldığını temsil etmek için daha solgun renklerde. Ayrıca Demacia'lı sihir avcılarının sembolüyle damgalanmış. Bu, ömür boyu taşıyacağı bir yara izi.

Sylas'ın kaslı mahkûm karakteri oynanışına da iyi yansıdı. Squad5 oynanış testi ilerledikçe çoğu çalıntı ultinin Sylas her şeyini ortaya koyarsa çok daha kullanışlı olduğunu fark etti. Sylas'ı geleneksel bir büyücü yerine biraz hareketli ve yakından dövüşen bir biçici olarak tasarlamak Amumu'nun ultisi gibi yetenekleri tek yemeden kullanabilmesini sağladı.

09_SylasGlasses.jpg

Geliştirme sürecinin bir bölümünde Sylas gözlük takıyordu. Gözlükler Lux'ın getirdiği kitap ve makaleleri okuyabilmesi içindi. Ayrıca Sylas'a bir evcil kertenkele verme fikri de masaya yatırıldı.

Lux, Demacia zindanlarında dolaşmaya başlayınca Sylas'la hikâyeleri kesişti. Sylas'a kitap ve makaleler getirmeye başlamıştı. Bunlardan biri petrisitin güçlerinden bahsediyordu ve Sylas bunu kullanarak nihayet zindandan kaçtı.

10_Manuscript.jpg

Kaçışıyla birlikte Demacia'da isyan çıktı.

Demacia ve Sylas'ın Geleceği

Demacia gibi bir yerde yaşayan devrimcinin öyküsünü yazmak Hikâye Ekibi için pek sorun olmadı. Krallığın büyücülere ettiği zulüm zaten toplumda patlamaya hazır bir bomba gibiydi.

"Karakterin büyünün yasak olduğu bir yerde olması, hikâyesinin kendi kendine şekillenmesini sağladı," diyor JohnODyin. "Bu adam nasıl biriydi? Sistemden baskı gören ve bu sistemde çürümeye bırakılan birinin düşünceleri nasıl olurdu? Nasıl birine dönüşecekti? Peki ya bu kişi onunla aynı konumda bulunanlar için nasıl bir anlam ifade edecekti? Cevabı uzaklarda aramanıza gerek yok, tarihte bunun bir sürü örneği var. Bana kalırsa Sylas'ı tasarlamanın en keyifli tarafı Demacia ile ilgili cevabı net olmayan bir soru soruyor olmamızdı."

Sylas'ın firarı Demacia'nın idealleştirilmiş, durağan görünümünü altüst etti. Aynı zamanda Jarvan IV'ün babası olan Demacia kralı, Sylas hapisten kaçtığı zaman çıkan kargaşada öldürüldü ve böylece krallık da düzensizlikten nasibini aldı. Sylas, devrimi körüklemek için çoğu sürgün edilmiş büyücülerden oluşan bir ordu toplamaya başladı. Sonra daha çok müttefik toplamak ve güçlü, kadim büyüler bulmak umuduyla Freljord'a doğru yolculuğa çıktı. Yani hikâyesi sona erecek gibi görünmüyor.

Demacia'yı yıkmaya çalışsa da kötü bir karakter olup olmadığı hâlâ net değil. Sylas'ın varlığı Demacia'ya gereken karmaşıklığı getiriyor.

"Garen ve Lux oyuncuları yanlış anlamasın ama Demacia'ya bir tür çatışma gerekiyordu," diyor JohnODyin. "Basit bir şövalyelik fikri tek başına yeterli değildi. Sonsuza kadar dünyanın geri kalanından bağımsız kalamazdı. Ülkede uğruna mücadele edilecek bir şey olması gerekiyordu."

"Sylas'ın hikâyesi tüm Runeterra tarihini etkiledi," diyor Squad5.

"Sanki Sylas çıktığında biz de bir şirket, bir marka olarak daha rahat davranmaya ve bazı şeyleri iyileştirmeye ve değiştirmeye başladık."

Peki Sylas'ın hikâyesi bizi nereye götürecek? Bunu söylerken kendinden emin ama o sahiden de gerçek Demacia mı? Bekleyip göreceğiz.